3 Mayıs 2012 Perşembe

ŞORTLAR UZUYOR FUTBOL KISALIYOR

Bir varmış. . . Bir yokmuş. . . Bir zamanlar futbol varmış. Sadece sahada kalan, saha dışında sadece taraftar olan, kıyasıya mücadele edilen bir futbol. . . Şortların kısa,saçların uzun olduğu, sanki hızlı oynatımda video izliyormuş kadar seri bir futbol. Bırakın topu bilerek taca vurmayı, kaleciye geri pas bile yuhalanırdı. Mücadele kıyasıya olsa da sportmenliğe her zaman yer vardı. Galibiyet için prim diye bir şey yoktu, en iyi prim kendisi ve takımı için mücadele edip zafer kazanmaktı. İnanmak ve zaferden başka hiçbir şeyin futbolcuları tatmin etmemesi idi. . .

Futbol sadece sahada oynanır,iyi ve şanslı olan kazanırdı. Maçların sonucu, golü kimin atacağı,kupayı kimin alacağı şans oyunları arasına girmezdi. Şampiyon sahada güzel futbol oynayarak şampiyon olurdu. Tenekeden de olsa madalyaların anlamı ve bir değeri vardı,şimdi ki primler yoktu. Kazanmak sadece bir başarı değil, aynı zamanda gururdu. Her şey bu kadar mı kötüye gidiyor peki ? İyiye giden yönlerde var yeşil sahalarda. . . Son birkaç yıla kadar üç büyüklerden başka takımın şampiyon olmasına ihtimal verilmez, bu üç takım arasında lig maratonu geçer giderdi.

Artık böyle değil. Artık Anadolu şaha kalktı. Hep aynı takım şampiyon olmuyor. Son beş yılda beş farklı şampiyon gördük. Son şampiyon da ikili averajla şampiyon oldu. Artık sadece İstanbul’un beyleri değil, Anadolu yiğitleri de bu yarışın içinde. Buram buram memleket kokan diyarlarda da artık kalpler yeşil sahaya göre ritimleniyor. Çağdaş futbola ayak uyduruyor,Fair Play örnekleri sergiliyorlar. Alın terleri ile mücadele edip kazanıyorlar. Maçı önceden bilmek, normalde birbirinin kuyusunu kazan kişilerin işine gelince birlik olmak, saha dışı ne kadar oyun olursa olsun bilmez Anadolu. Temennimiz kimsenin bilmemesi tabi.

Geçmiş yılların maçlarına bakıyorum da ; hızlı, hareketli, kıran kırana mücadele, teknik, fazla sansarlık içermeyen çok güzel bir futbol görüyorum. Şortlar kısa futbol uzun. . . Şimdi şortlar uzadı ama futbol kalitesi ise tam ters orantıda. Ben kısa şortlar istiyorum. Ben futbolun sadece sahada oynanmasını istiyorum. Temiz futbol, temiz taraftar, haklı mücadele ve adalet istiyorum. Eski futbolu geri istiyorum. Olmasın renkli ekran televizyonda gerekirse. Uzun saçları, ağır topları , Pele’yi , Maradona’yı, Van Basten’i, Puskas’ı. . .

Spikerlerin maç temposundan nefes bile alamadıkları maçları, maçın nasıl biteceğinin son düdüğe kadar belli olmamasını çocuklarıma anlatmak istiyorum ileride. Eski futbolla modernizmi bir arada görmek istiyorum. İnşallah o günler fazla uzak değildir. . .

Kaynak: http://www.sporajans.com.tr/EditorNews.asp?ID=4838#.Uo9bc9LIZtY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder